Deniz aşıkları, Akdeniz’in öksüzlüğüne ağlıyor

Uzun zamandır Antalya’nın hiçbir şekilde denizci olmadığı, olamadığını savunan Ünlü, ‘’Şehrimiz, karacı yöneticilerin sarmalında çırpınıyor. Bununla birlikte kararları veren karacı yöneticiler tatilini mutlaka denizde geçiriyor. Tekne ile mavi tur yapıyor veya deniz kenarındaki otellerde kalıyorlar. Peki kendileri için değerli ve önemli olan denizi neden şehrin denizcileşmesi için görmezden geliyorlar? Maddi durumu yetmeyen milyonların denizi solumasına, onunla bütünleşmesine neden imkan tanımıyorlar, her yerimiz deniz ama sadece bakıyoruz’’ diye ifade ediyor durumu…

640 km sahili olan Antalya’da optimist yelken ve amatör denizcilerinin kullanabileceği rampanın olmadığını, biran önce Antalya sahilinde tekne indirme rampası olması gerektiğini de vurgulayan Ünlü; Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın, Antalya için Kıyı Master Planı hazırladığını ve Antalya’yı 13 bölgeye ayırdıklarını ve 35 rampa yerinin belirlendiğini hatta 35 rampanın 7 tanesi Antalya merkezde olduğunu söyledi.

Deniz sevdalısı İzzet Ünlü sohbetimize ‘’ Antalya Denizcileşme Platformu olarak, planlanan bu 35 rampanın yapılması için mücadelemiz sürecek, sıkı takipçisiyiz. Bütün Antalya’yı denizcileşmeye davet ediyorum’’ diyerek devam etti.    

Antalya sahili öksüz ve yetim bırakılmış!

Koskoca Antalya’da bir tek İzzet Ünlü ve birlikte yol arkadaşları mı sesini duyurmaya çalışacak?

Nerede Antalya sevdalısı yöneticiler, STK’lar, başkanlar… Nerede?

Antalya’nın tüm kıyı sahillerindeki oteller neden hiç sesini çıkarmaz. Bu şehirde milyar dolar kazanan iş insanları neden kulağının üzerine yatarlar, hep almak olur mu? Antalya’nın denizinden, havasından para kazanlar Akdeniz’i neden sahipsiz bırakırlar.

Deniz varsa; içinde ki balığı, caretta caretta’yı, limanı, balıkçıyı, tekneciyi, deniz kenarındaki oteli, temizliğini kısacası, her şeyini aynı anda düşünmek, karar almak ve uygulamak zorundasın. Akdeniz’e sadece bakamazsın, görmelisin..!                                             

Antalya’nın gelişmesine katkı sağlayacak, şehrin geleceğine, gençliğine umut olacak projelere kim neden geçit vermez anlamak çok zor. Yoktan var eden yönetim anlayışının örneklerini verebiliriz ama bu klişe söylemlere girmenin kimseye bir faydası olmayacağını biliyorum. Zaman zaman şehre hiç katkısı olmayan projeleri yapana ve alkışlayanlara soruyoruz,

Akdeniz gerçekten bu kadar sahipsiz mi?

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Konyaaltı’nda o malikaneler yıkılıyor!

Cehalet demokrasiyi sever