Bugün Antalya 8.Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlayan, içlerinde çeşitli meslek mensupları ile birlikte avukat ve öğrencilerin de yer aldığı, izleyiciye açık olan dava, iddianamenin okunması ile başladı.
Müdafi avukatların söz alması ile devam eden davada; 2003’ ten bu yana ”Geceleri de, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz” şiarıyla feminist gece yürüyüşü düzenleniyor.
Geleneksel olarak her yıl, aynı yerde ve saatte, yaklaşık 10 yıldır da Antalya’da yapılıyor.
Yürüyüşün toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların özgürlük taleplerini dile getirmek için barışçıl bir şekilde yapıldığını ifade eden avukatlar ve davalılar, ilk defa müdahale ile karşılaştıklarını beyan ettiler.
Partiler ve sendikalar üstü, amblemsiz, bireysel katılımla spontane olarak bir araya gelenlerin yer aldığı yürüyüşte hiyerarşik bir yapı, liderlik vs. olmadığının üzerinde önemle duruldu.
Göstericilerin şiddete başvurmadığı, mukavemet etmediği, renkli görüntülerin, müziğin yer aldığı, yaklaşık her sene yarım saat kadar süren yürüyüşün bu sene yasaklanması, dağıtılmak istenmesi, polis müdahalesinin yer alması karşısında şaşkınlıklarını dile getiren müdafi avukatlar, davalıların Anayasa ve AİHS’ ne göre doğal haklarını kullandıklarını ifade etti.
Yürüyüşe katılanlar, plastik kalkan ve biber gazı müdahalesine maruz bırakıldıklarını, saçlarının çekildiğini, darp edildiklerini, kendilerinin ise mukavemet veya şiddet eyleminde bulunmadıklarını ifade ettiler.
Gözaltına alan polislerden birinin ”çocuğunu çok düşünüyorsan evinde otur.” ifadesini kullandığı da beyan edildi.
Kadınların birleştirici, özgürlükçü, barışçıl eylem ve etkinliklerine gelen bu tür keyfi yasakların, kadını kamusal alandan uzaklaştırıp, özel alana hapsetme çabası olarak görüldüğü de beyan edildi
Müdafi avukatlar davada; kadınların hakları için sokakta yürüyüşlerine karşı gösterilen hassasiyetin, kadınlar öldürüldüğünde, şiddete uğradığında veya koruma kararı verilmediğinde de gösterilmesini dilediler.
Yine müdafi avukatlar; “kadın gece de sokağa çıkar, feminist gece yürüyüşünü yargılamak tüm kadınları yargılamaktır” ifadesini kullandılar.
Bu davada gözaltına alınan öğrencilerin yurtlarından atıldığı, öğrenim kredilerinin de kesildiği bilinmekte.
Dosyaya giren, alınan görüntülerde de mukavemetin olmadığını, aksine polisin orantısız güç kullanımının mevcut olduğunu beyan eden müdafi avukatlar, davalılar için derhal beraat talep ettilerse de bu talep reddedildi.
Geç saatlere kadar kimlik tespiti ve ifadelerin alınması ile süren ilk duruşmanın sonrasında, ikinci bir duruşmanın olması bekleniyor.
Yorumlar
Loading…