‘Her şeye rağmen’ diyorum zira salgın öncesi dönemlerde de zaman zaman her şeyin güllük gülistanlık olmadığını gördük, yaşadık. Ancak son iki yıldır yaşadıklarımız nedeniyle maziye duyulan özlemin tam karşılığı “salgın öncesi” olarak adeta tescillendi. Salgından kurtulmuş olabilmekten daha fazla bizleri motive edecek bir diğer olgu düşünemez haldeyiz.
İnsanoğlu kötü günlerinde içinde bulunduğu tüm olumsuz etkenlere rağmen biriktirdiği olumlu düşünceleri tekrar kavuşacağı güzel günlerde hayata geçirebilmenin hayaliyle yaşarmış. Hiç şüphe yok ki bizler de bu ruh hali ile gelecek güzel günlerimiz için bileniyoruz.
Sanıyorum krizi fırsata dönüştürebilme kavramının yaşamda en tutarlı ifadelerinden birisi de bu olsa gerek. Salgının pek çok anlamda yaşattığı kısır döngü içerisinde aslında çok şey öğrendik.
Yaptığımız işin zaten ruhunda olan bazı önemli olguları güçlendirerek büyük ölçüde kendimize mal ettik.
Turizm hareketimizin olmazsa olmaz koşulu “hijyen” olgusu ise bu sayede adeta perçinlendi.
İşimize , çalışma arkadaşlarımıza ve tüm dünyadan konuk ettiğimiz misafirlerimize karşı olan bakış açımız bu sıkıntılı dönemde giderek artan bir ivme kazanarak güçlendi.
“Hizmet anlayışımız” yaşadığımız değişimler beraberinde gelişerek içinde bulunduğumuz koşullar doğrultusunda gün ve gün daha fazla benimsenen yeni bir çehreye büründü. Zira hepimiz başkaca bir şansımızın olmadığını en net biçimde gördük.
Hiç birimiz daha önce böylesi bir illetle karşılaşmamıştık ancak yine her birimiz böylesi zor şartlarla baş edebilmeyi de bir şekilde öğrendik.
Yaşam sürdü , operasyonlarımız kararlılıkla devam etti. Hizmet anlayışımızın ruhunu asla bozmadan misafirlerimizi daima mutlu eden yaklaşımımızı salgın şartlarına başarıyla uyarlamayı bildik.
Turizmin başkenti Antalya’nın 2021 yılında bitmek bilmeyen olumsuz koşullara rağmen ulaştığı sonuçlar kuşkusuz bu başarının bir göstergesi olarak tarih sayfalarında yerini alacaktır.
Salgın gibi hassas bir süreçte kentimizde tatil yapmayı tercih eden tüm dünya insanlarını mutlu bir şekilde ülkelerine gönderebilmiş olmak güzel Antalya’mızın geleceğe dair hanesine mutlaka yazılmıştır diye düşünüyoruz.
Şimdi elbette salgın öncesi yıllarda yaşadığımız o çok özel dönemlere tekrar dönebilmenin hesaplarını yapıyor ve özlemini duyduğumuz mazimizi geleceğe çok daha güçlü bir biçimde taşımak istiyoruz.
Gidişata göre bir süre daha gündemimizde olacak gibi görünen maskelerle çektirdiğimiz ve bize yaşamlarımız boyunca bu günleri hatırlatacak tüm o anlamlı fotoğrafları ise adeta bir ders niteliğinde albümlerimizde saklayacağız.
Genç turizmciler bu fotoğraflara bakarak güzel günlerin kıymetini çok daha iyi bilecek ve “turizm hareketimizi” geleceğe taşıyacaklardır.



Yorumlar
Loading…