Behçet Hastalığı Nedir? Behçet Hastaları Nasıl Beslenmelidir?

Behçet Hastaları Nasıl Beslenmelidir hiç düşünüyorlar mı? Peki bu hastaların beslenmelerine dikkat etmeleri neden bu kadar önemli? Gelin bunu beraber öğrenelim.

Behçet Hastalığı, kronik bir hastalık türüdür ve diğer kronik hastalıklar gibi ömür boyu devam eder. Belirtiler zaman zaman artabilir veya hiçbir belirti göstermeyebilir. Ancak bu durumda bile, hayat kalitemizi yükseltmek için tedavi edilmeli ve hastalığın ilerlemesi durdurulmalıdır. Ayrıca, hastalığın ileriki dönemlerinde ortaya çıkabilecek kötü sonuçları önlemek için tedavi gereklidir.

Behçet Hastalığı, damar iltihabı veya vaskülit olarak bilinen kronik bir damar hastalığıdır. Hastalık, tekrarlayan ağız ve genital bölge yaraları, göz iltihabı, cilt bulguları ve damar tutulumları ile kendini gösterir. Vücuttaki tutulum yerleri aşağıdaki resimde gösterilmektedir.

Behçet Hastalığı, özellikle genç erişkinlerde daha sık görülür ve ülke bazında değişiklik gösterebilir. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de genetik yatkınlık, enfeksiyonlar ve bağışıklık sistemi problemleri gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir.

Tedavi, hastalığın belirtilerine ve vücudun hangi bölgesinin etkilendiğine bağlı olarak değişebilir. Ancak temel amaç, hastalığın ilerlemesini durdurmak ve semptomları hafifletmektir. Tedavi seçenekleri arasında ağız yaralarının tedavisi için topikal veya sistemik ilaçlar, göz iltihabının tedavisi için kortikosteroidler ve immünsupresif ilaçlar, damar iltihabının tedavisi için immünsupresif ilaçlar ve kan sulandırıcılar yer alabilir. Ayrıca, hastalıkla mücadele etmek için diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri önerilebilir.

Behçet Hastalığı kronik bir hastalık olsa da doğru tedavi ve yönetimle semptomların kontrol altına alınması mümkündür. Bu nedenle, hastalık belirtileri gösteren kişilerin bir doktora danışması ve uygun tedavi seçenekleri hakkında bilgi edinmesi önemlidir.

Behçet Hastalığı, özellikle ağız içinde dudakların iç yüzünde zaman zaman ortaya çıkan yaralarla kendini gösteren bir durumdur. Bunun yanı sıra, yanaklar, diş eti, dil ve yumuşak damak gibi bölgelerde de bulunabilir. Bu yaralar ağrılıdır ve beyaz tabanlı olup etrafı kırmızı bir haleyle çevrilidir, yani üstteki resimde görüldüğü gibidir. Sağlıktan bahsetmişken Granit tava nedir? sorusunun yanıtı için konumuzu okumayı unutmayın.

Behçet Hastalığı hem ağız içindeki yaralara hem de genital bölgedeki yaralara neden olabilir. Bu yaralar zaman zaman kendiliğinden geçebilir ve tekrar ortaya çıkabilir. Genellikle hastalığın başlangıcında ortaya çıkarlar ve 1-2 hafta içinde iz bırakmadan iyileşebilirler, ancak tekrarlayabilirler. Bu durumda, hastalar cildiye veya dermatoloji doktoruna başvurarak Behçet Hastalığı tanısı alabilirler.

Benzer şekilde, erkeklerde torbaların derisinde ve kadınlarda vajinanın dış yüzeyinde görülen yaralar da Behçet Hastalığına bağlı olabilir. Bu yaralar ağızdakilere göre daha az yaygındır, ancak daha büyük boyutlarda olabilirler. İyileşirken iz bırakabilirler ve nüks etme olasılıkları daha düşüktür. Aşağıdaki resimde bu yaraların nasıl görünebileceği gösterilmektedir.

Behçet hastalığı gibi tüm vaskülitlerde (damar iltihapları) benzer belirtiler görülebilir. Ateş, halsizlik ve CRP (C-reaktif protein) değerindeki artış, vaskülitlerin ilk dönemlerinde yaygın olarak görülen bulgulardır. Vaskülitlerin akut (iltihabi) evreleri ve iyileşme-fibrozis evreleri boyunca, damarın farklı katmanlarında çeşitli bulgular ortaya çıkabilir:

Vaskülitlerde (Behçet hastalığı dahil) hastalık genellikle sadece bir bölümü tutar. Kronik (uzun süreli) bulgular genellikle damar içi basınç artışı veya kansızlık gibi sekonder etkilerden kaynaklanır. Vaskülitlere bağlı olarak ortaya çıkan kötüleşme belirtileri, tutulan organın fonksiyonuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Anevrizmalar ve tıkanıklıklar aslında Behçet hastalığındaki damar tutulumunun sonuçlarıdır.

Behçet hastalığında damarsal tutulumun sonuçlarına örnek olarak şunlar verilebilir:

Behçet hastalığındaki damarsal tutulum, hastalığın seyrine ve bireysel faktörlere bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, herhangi bir damarsal sorunun varlığında doktorunuzla iletişim kurmak ve uygun tedavi süreci için gerekli adımları atmak önemlidir.

Behçet hastalığı, otoimmün ve kronik bir hastalıktır ve vücudun farklı bölgelerindeki kan damarlarının iltihaplanmasına neden olur. Bu hastalığın tam kökeni bilinmemekle birlikte, bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara karşı tepkilerindeki bozukluklar gibi faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Behçet hastalığı, vücudun birçok sistemi etkileyebilir ve sadece fiziksel değil, ruhsal açıdan da olumsuz etkilere sahip olabilir.

Behçet hastalığı, çeşitli belirtilerle kendini gösterebilir. Bu belirtiler arasında ağızda sürekli tekrarlayan aftlar, cinsel bölgelerde görülen ülserler, gözde kızarıklık, bulanık görme, göz çevresinde ağrı, eklem tutulumu ve deri döküntüleri bulunmaktadır. Bu belirtiler, Behçet hastalığının tanımlayıcı özellikleridir.

Eğer yukarıda belirtilen belirtilerden bir veya birkaçı sizde mevcutsa, bir doktora başvurmanız önemlidir. Bu belirtiler genellikle 1-3 hafta içinde iyileşir. Ağızda, ciltte (özellikle alt bacaklarda) akne benzeri yaralar görülebilir. Deride büyük nodüller şeklinde kırmızı yaralar ortaya çıkabilir. Eklemlerde ağrı, şişlik ve kan damarlarında iltihaplanma belirtileri olabilir. Sindirim sisteminde ise ishal, karın ağrısı ve kanama gibi farklı semptomlar görülebilir. Ayrıca sinir sisteminde beyin iltihabına bağlı olarak baş ağrısı, ateş, dengesizlik ve hatta inme gibi durumlar da meydana gelebilir.

Tedaviye gelince, uygulanacak tedaviler kişinin semptomlarına bağlı olarak belirlenir. Steroid veya steroid olmayan anti-enflamatuar ilaçlar gibi ilaç tedavileri, semptomlara dayalı olarak kullanılabilir. Ayrıca yaşam tarzı değişiklikleri de tedavi sürecine yardımcı olabilir.

Behçet hastalığıyla başa çıkarken, bazı beslenme önerileri dikkate almak faydalı olabilir. İşte bu konuda bazı öneriler:

Unutmayın, beslenme tedavisi Behçet hastalığının sadece bir parçasıdır ve doktorunuzun yönlendirmeleri ve önerileri doğrultusunda hareket etmek önemlidir.

Günlük su tüketimi sağlıklı bir yaşam için önemlidir, bu nedenle yeterli miktarda su içmeye özen göstermek gerekmektedir. Egzersiz yapmak bağışıklık sistemini güçlendirebilir, ancak herhangi bir egzersiz programına başlamadan önce doktorunuza danışmanız önemlidir. Doktorunuza danışmadan kulaktan dolma bilgilere dayanarak farklı takviyeler kullanmaktan kaçınmalısınız.

Her bireyin ihtiyaçları farklı olduğu için iyot ihtiyacınızı belirlemek ve diğer vitamin ve mineral eksikliklerinizi tespit etmek önemlidir. Bu nedenle, doktorunuzla görüşerek uygun testler yapmanız ve gerektiğinde takviye almanız önemlidir.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0
GELECEĞİN TURİZMCİLERİ ŞANLIURFA'DA BULUŞTU

GELECEĞİN TURİZMCİLERİ ŞANLIURFA’DA BULUŞTU

Sakatat fiyatları eti solladı

Sakatat fiyatları eti solladı