Antalya Olgunlaşma Enstitüsü, şehrin geleneksel tatlarının ve kültürel mirasının gelecek kuşaklara aktarılması adına önemli bir projeye imza attı. ‘Yaşayan İnsan Hazinelerinden Geleceğe Öğütler Projesi’ kapsamında düzenlenen özel söyleşide, Meşhur Bağaça 18’in geleneksel hikayesi ve sırları, ustası Mustafa Zünbül tarafından paylaşıldı. Antalya Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Emine Erkal moderatörlüğünde Mustafa Zünbül ile gerçekleşen söyleşide, Bağaça 18’in sadece bir tarif olmadığı, aynı zamanda Antalya’nın kültürel kimliğinin bir parçası olduğu vurgulandı.
Lise eğitimini tamamladıktan sonra üniversiteye gitme fırsatı olmasına rağmen, iş aşkının ağır bastığı için aile mesleğini tercih ettiğini aktaran Mustafa Zünbül, genç yaşlardan itibaren babasını gözlemleyerek ve deneyerek işi öğrendiğini söyledi. Askerlik dönemi sonrasında doğrudan işin başına geçtiğini belirten Zünbül, yaklaşık 25 yıldır üzerinde çalıştığı bir sistem ve sahip olduğu bir ekip ile bağaça üretmeye devam ettiğini kaydetti.
Zünbül, “Tarihi Kaleiçi’ndeki fırınımız, dedemin ev ve imalathane olarak kullandığı bir yerden geliyor. 1950’li yılların sonunda buraya bir odun fırını yapmış. Dedem, 1960’lı yılların sonlarında belediyeden ruhsat alarak bu işe resmiyet kazandırmış. Hatta dedem, 1940’lı yıllarda belediye fırınında çalışıyormuş. Ekmek üretiminde sona gelindiğinde, ekstra malzemelerle bağaçayapılıyormuş. Dedem bu tarifi biraz daha geliştirmiş” diye konuştu.
“Aşkını ve sevgini katmadan bu işi yapamazsın” diyen Zünbül, özellikle ramazan ayında saat 04.00’te fırına gelip saat 22.00’ye kadar çalıştığını belirtti. Mustafa Zünbül, Antalya’nın geleneksel mirasını yaşatan son kişi olduğunu aktardı. 14 yaşında bir kızı olduğunu, ancak kızının bu mesleği devam ettirmeyeceğini belirten Zünbül, “Antalya’da tek, Türkiye’de tek, hatta dünyada ek olduk. Şöyle bir itirafta bulunayım, benden sonra bağaça yok artık. Ben bağaçanın son noktasıyım” dedi.
Yorumlar
Loading…