Emekli Partisi göreve!

Emekli Partisi göreve!

Elbette Antalya’nın sorunları var. Elbette ulaşım sorunu var, elbette barınma sorunu var, elbette hayat pahalılığı var, elbette enflasyon belası var. Antalya’nın geleceğini şekillendirecek, Antalya’nın vizyonunun büyütecek projeleri gereksinimi var. Bunlar tamam da bir de gelecek kuşaklara yaşanabilir bir Antalya ile birlikte, rahat nefes alınabilecek, sokaklarda korkusuzca dolaşılabilecek bir Antalya ve Türkiye bırakmak da var.

Antalyalı seçmenin omuzlarında oylarıyla hem kentinin hem de ülkenin geleceğini tayin edecek çok önemli bir görev var. Neden mi? Bakınız bazı karanlık güçler sokaklarda ‘şeriat isteriz’ naraları atıyor, ülkeyi yönetenler görmezlikten geliyor. Atatürk ve silah arkadaşlarının canları pahasına kurdukları Cumhuriyet’in 100’üncü yılı coşkuyla kutlanmıyor. Atatürk ve ilkeleri ders kitaplarından çıkarılıyor, Türkiye’nin geleceğini şekillendirmede en önemli aşama olan eğitim-öğretim yap-boz tahtasına çevriliyor.

Yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımız tarikatların ve cemaatlerin kucağına itiliyor. Cumhuriyetin kurumları iktidarın birer şubesi haline getiriliyor. ‘Hamili kart yakinimdir’ anlayışı ise kamu kurumları siyaset kurumuna dönüştürülüyor. İktidara yakın durmayanlar dışlanıyor. Ülkenin kaynakları bir avuç holding patronlarının kullanıma veriliyor. Hesap sorulmayan, hesap sorulamayan, hatta ‘nereye gidiyoruz’ diye düşünmenin bile yasaklamaya çalışıldığı bir iklim yaratılmaya çalışılıyor.

EMEKLİ PARTİSİ GÖREVE!

31 Mart’ta seçmen olarak, bu ülkenin sahipleri olarak sorumluluğumuz büyük. Bunun için de öncelikle ‘Ben adayı beğenmedim, küstüm oynamıyorum’ anlayışından ivedilikle çıkmamız gerekli. Bunun için Antalya’da belediye başkanlarını seçerken, Cumhuriyet ve ilkelerine, Atatürk ve devrimlerine bağlı, demokrasiyi doya doya benimsemiş, bunu her fırsatta söyleyen adayları tercih etmemiz, kendimiz ve bizden sonraki kuşaklar için boynumuzun borcu.

Antalya’yı yönetenlerin geçmişte Ata’nın dünyanın en güzel kenti dediği Antalya’yı nasıl betonlaştırdığını, kıyılarını, dağlarını, tarım alanlarını, yeşil dokuya nasıl ranta çevirdikleri unutmadan sandık başına gitmeliyiz. İktidarın ‘benden değil’ diyerek Antalyalının oylarıyla seçilen muhalif belediyeleri nasıl yorduğunu, çalışmalarını engellemek için nasıl ipe un serdiğini de gözardı etmemek gerekli. Ve emekliler. Sayımız 14 milyonu geçiyor. Bir parti kurmuş olsak her seçimde açık ara iktidara gelir, ülkeyi de adam gibi yönetiriz.

Şimdi emekli kardeşim 10 bin liraya mahkum edildiğini unutma sandık başına giderken. Ömrünün en verimli yıllarını verdiğin, ülkeni yönetenlerin sana 5 bin lira bayram ikramiyesini bile çok gördüğünü aklından asla çıkarma. Seni yoksulluğa, açlığa, bir kilo kıyma için kuyruklara mahkum edenleri unutma 31 Mart sabahı sandığa giderken.

Ülkenin kaynaklarını yandaşlara, beşli çeteye kepçeyle verirken, sana çay kaşığını layık görenleri de unutma emekli kardeşim. Son sözüm de ‘Ben kararsızım’ diyen arkadaşlara. Antalya’da kararsız sayısı anketlere göre yüzde 7 civarında. Şimdi kararsızlık değil, karar zamanı. Kararını ver ki yarın dizlerini dövmeyesiniz. Benden söylemesi. Seçiminiz kutlu, yarınlarınız mutlu olsun.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Antalya’ya hizmet damgası vuracağız

Böcek, Kaş’ta coşku ve sevgiyle karşılandı