Macellan Kimdir?

Macellan Kimdir? Macellan’ı günümüzde bu kadar popüler yapan şey yaşadığı dönemde dünyanın çevresini dolaşan ilk insan olmasıdır.

Kendisine kaşif ya da Portekizli Kaptan da denmekteydi. Bu kesin de ona yardımcı olan yakın dostu Juan Sebastian Elcano’dur.

Tarihte Macellan’ı araştırdığınızda yanında bu ismi de sıkça duyacağınızı söyleyebiliriz. 1480- 1519 ve 1522 yılları arasında Doğu Hint Adalarına kadim dostuyla sefer düzenlenmiştir.

İlginizi çekebilir: Sencer Solakoğlu Kimdir?

Macellan ve Antonio Pigafetta sefere birlikte katılmıştır. Yaşadığımız yüzyılda Ferdinand Macellan’ı tanımamızı sağlayan asıl kaynak seyahatleri esnasında Macellan’la birlikte yer alan Antonio Pigafetta’nın burada yaşamış oldukları eşsiz anıları yazarak kaydetmesidir.

Eğer yaşasaydı günümüzü değiştirecek farklı keşiflerde bulunup bulunmayacağını ölümünden sonra sır gibi kalmıştır. Ferdinand Macellan’ın ölümü Filipinler’de meydana gelen Mactan Savaşı sırasında gerçekleşmiştir. Yaşadığı dönemde yapmış olduğu devrim niteliğinde bir keşif daha bulunuyordu. Baharat Adalar’ının ilerisine doğru geçerek bütün meridyenlerden geçen ilk insandır.

Macellan’ın ilkleri bununla da kalmayıp Büyük Okyanus’a düzenlemiş olduğu sefer sırasında okyanusun sakin duruşuna Pasifik adını veren ilk kişi olmasıdır. Bununla da kalmayıp Güney Amerika’da keşfetmiş olduğu boğaza da Macellan ismini vererek Büyük Okyanus’u geçmiş ve aşmış dönemin tek araştırmacısı olarak tarihe adını altın harflerle kazımayı başarmıştır.

Dünyayı dolaşma gayesi Macellan’ın yaşadığı dönemde popülerlik kazanmıştır. Fakat çeşitli nedenlerden dolayı bu amaca birçoğu ulaşamamıştır. Kaynaklara göre değişmekle birlikte 237-270 kadar denizcinin yalnızca 18 kişisi İspanyaya seyahat izni tamamlamış bir şekilde geri dönebilmiştir. Döneminde popülerlik kazanan Macellan’ın ölümünden sonra İspanyol bir lider açığı meydana gelmiştir. Birlikte doğu Hint Adaları’nda sefer yaptı kadim dostu Juan Sebastian Elcano bu liderliği devralarak üstlenmiştir.

Macellan ilk deniz seferi henüz 25 yaşındayken çıkmıştır. Bu sefere çıkma amacı Portekiz Genel Valisi olan Francisco de Almeida’yı Hindistan’a ziyaret ettirmekti. Bu yolculuk sırasında yaşanan bir çekişme sonucu Macellan ama ilk kez bir savaş görme tecrübesi kazandırılmış oldu.

Sebebi ise buranın yerel krallarından 3 yıl kadar önce Gama adlı kişiye vergi ödemesini bulunduğu halde Almedia’yı vermeyi ret etmesidir. Günümüzde ise Almedia Tanzanya sınırları içerisinde bulunan Kilwai’de yer almaktadır. Almadia dönemin aynı zamanda başkentidir.

Ferdinand Macellan Kimdir? 1509 yılları sırasında tam olarak Osmanlı Devleti’nin gerileme dönemi aralığına denk gelen yıllarda Macellan da Diu Muharebesine katılmıştır. Ortalama üç yıl kadar önce ise doğu Hindistan’a gezide bulunarak baharat adalarında keşif gezisi düzenlemiştir.

Macellan başarıları her eyleminde detay detay göstermiştir. Fas’a gidişi ise 1511 yılında Azamor Savaşı’na katılmasıyla gerçekleşmiştir. Bu savaş esnasında dizinden ciddi bir yaralanma meydana gelmiştir. Amedia’nın gözünden düşmesi ise tam da bu savaşta gerçekleşmiştir.

Macellan izin alma gereksinimi duymadan savaş alanına terk etmiştir. Bunun üzerine belirli bir kesim Macellana Emevilerle yasadışı ticaret gerçekleştirmesi suçlamasında bulunmuştur.

İlerleyen zamanlarda bu suçlama asılsız olarak görülse de yaptığı iddia edilen eylem Macellan’ı o dönemin Portekiz kralı olarak tanınan 1. Manuel’in gözünden düşürmeyi başarmıştır. Bununla da kalmayıp Macellan’ın çabalarına karşılık hak ettiği ücrete zam verilmeyince Macellan da çalışma koşullarına karşılık alacağını umduğu İspanyol kralına çalışma teklifinde bulundu.

Tarihler 10 Ağustos 1519’u gösterdiğinde Macellan’ın emir vermesiyle 5 gemi Sevilla’dan ayrılmıştır. 1 ayı aşan sürede gemiler burada beklemiştir. Portekizli amiraller konusunda İspanyol yöneticiler titiz davranmaktaydı.

Ona karşı ihtiyatlı ve şüpheci tutumlar da bulunuyorlardı. Hatta öyle ki Macellan’ın denize açılmasının önüne geçmeye kadar iş varmıştı. Bununla da kalmayıp Macellan’ın beraberinde getirmiş oldu Portekizli gemici tayfalarının yaklaşık tamamını İspanyol denizcilerle değiştirmişlerdi. Buna karşılık Macellan kendisinden hiçbir zaman taviz vermemişti.

20 Eylül’de 270 kadar denizciye emir vermesiyle birlikte Barrameda’dan ilerlemeyi başarmıştır. Buna karşılık Kral Manuel bir dolu deniz müfrezesini Macellan’ın yakalamak üzere görevlendirdiğisede Macellan kaçmayı başarmıştır. Brezilya’da bulunan Cape St. Augustine’ye doğru devam eden Ferdinand Macellan takvimlerden 6 Aralık gösterdiğinde Brezilya’da görülmüştür.

İlginizi çekebilir: Menderes Kutlu Kimdir?

Tarihlerden 31 Mart’ı gösterdiğinde mürettebatın bir kısmı P. S. Julian isimli bir grup oluşturmuştur. Buda isyana sebep olmuştur. Beş gemiden yaklaşık olarak ikisinin kaptanın bu isyanında yer aldığı bilinmektedir. Genel olarak ise mürettebat sadık olduğu için bu isyan gerçekleşmemiştir. Bunun sonucunda ise Quesada idam edilmiştir. Bununla da kalmayıp Cartegena ve yanında bulunan bir keşiş kimsenin olmadı ıssız bir kıyıya terk edilmiştir. Geriye kalanlar ise yolculuğa devam etmiştir.

Santiago gemisine merak ediyorsanız kıyılarda gözlem yapmaya devam etmiştir. Ta ki gözlemlerinin birinde fırtına en yakın olarak batana dek. Batan gemide bulunan bütün mürettebatı karaya çıkarmayı iki kişi başarmıştır. Bu sırada da haberi Macellan ulaştırmışlardır. Mürettebatın beklediği gibi Macellan hemen yola çıkmamıştır. Bunun için birkaç hafta kadar beklemiştir.

Günümüzde Macellan Boğazı olarak anılan yeri bir kızsın tüm azizler gününde açtıkları gibi buraya geçmeyi başarmışlardır.

İlginizi çekebilir: Kısmetse Olur Sedat Polat Kimdir?

41 yaşında hayata gözlerini yuman Macellan 27 Nisan 1521’de gerçekleşen Mactan Savaşı’nda ölmüş tür. Bu ölüme tanıklık eden kişi Antonio Pigafetta ölümünün ardından anılarına Macellan Ölümü için  şu cümleleri yazmıştır:

”Sabah olduğunda 49 kişi belimize kadar gelen suya atladık ve suyun içinden kıyıya ulaşana değin iki ok atımı mesafe kadar yürüdük. Botlarımız suyun içindeki kayalardan ötürü daha ileri gidemiyordu. 11 adamı botları korumak üzere geride bırakarak devam ettik.

Kıyıya ulaştığımızda 1500 kadar yerli üç bölüm halinde gruplanmıştı. Bizi gördüklerinde savaş çığlıkları atmaya başladılar. Tüfekli adamlar ve okçular yarım saat kadar savaştılar ancak bir işe yaramadı.

Kaptanı tanıyan bazıları üzerine saldırdı ve kafasından miğferini düşürdüler. Bir yerli yüzüne doğru bambu bir mızrak savurdu, fakat kaptan kargısıyla onu derhal öldürdü, kargıyı vücudunda bırakarak. Sonra kılıcına el attı fakat yarıya kadar çekebildi, çünkü bambu mızrakla kolundan yaralanmıştı. Bunu gören yerliler topluca üstüne çullandılar. Biri sol bacağına bir pala ile vurdu, bu, kaptanın yüzüstü düşmesine sebep oldu.

Derhal üzerine bambu ve demir mızraklarla, palalarla saldırdılar. Bizim ışığımızı, aynamızı, yardımcımızı, gerçek önderimizi öldürene değin. Onu yaraladıklarında hepimizin botlara bindiğinden emin olmak için birçok kez geriye dönüp baktı.

Sonra onu ölü bir şekilde geride bırakarak biz yaralanmışlar, yenilmişler, elimizden geldiğince, hareket etmeye başlayan botlara doğru çekildik…”

Bizi Instagram hesabınızdan takip etmeyi unutmayın.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Muratpaşa’dan rahat galibiyet

Dağlarda yankılanan ses Tarık Kara, Yörük Çalıştayı’na katılacak