Meme küçültme ameliyatı ile ilgili en çok merak edilen bazı konuları Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Açıkel’e sorduk ve aşağıdaki yanıtları aldık.
Meme küçültme ameliyatı, büyük ve sarkık olan göğüslerdeki fazla meme dokusu, yağ dokusu ve derinin birtakım cerrahi yöntemler kullanarak çıkartılması işlemidir. Meme küçültme estetiği ile göğüsler hem vücutla orantılı bir bedene küçültülür hem de daha estetik bir şekil verilir.
Göğüs küçültme ameliyatında meme başı ve çevresindeki renkli kısmın (nipple-areola kompleksi) kan dolaşımının korunmasına, meme başının fonksiyonel duyusunun korunmasına ve memenin süt verme ve emzirme kapasitesinin korunmasına dikkat edilir.
Meme küçültme amacıyla kullanılan başlıca cerrahi teknikleri sadece liposuction, serbest meme ucu grefti ve meme başının bir doku ve damar sapı ile birlikte korunduğu ve diğer alanların çıkartıldığı teknikler şeklinde gruplandırabiliriz.
Sadece liposuction (yağ çekme): Memenin aşırı sarkık ve büyük olmadığı bazı seçilmiş olgularda sadece liposuction işlemi yapılarak göğüsler bir miktar küçültülebilir. Bu yöntemde meme derisi üzerinde herhangi bir ameliyat izi kalmaz.
Serbest meme ucu grefti: Meme başı, ameliyatın başında yerinden çıkartıldıktan sonra meme küçültme işlemi yapılır. Meme yeniden şekillendirildikten sonra çıkartılmış olan meme başı yeni yerine tekrar dikilir. Çok nadir kullanılan bir meme küçültme yöntemidir.
Nipple-areola kompleksinin bir doku sapı (pedikül) ile birlikte korunduğu, diğer alanların çıkartıldığı teknik: Günümüzde en sık kullanılan ve en doğal sonuçların alındığı göğüs küçültme tekniğidir. Bu teknikte meme başı ve bu kısımla ilişkisi olan bir miktar meme dokusu, süt kanalları ve kan damarları korunurken diğer fazla kısımlar çıkartılır. Böylelikle hem süt verme fonksiyonu hem de meme başının duyusu ve kan dolaşımı korunmuş olur. Korunacak olan pedikül kısmı memenin farklı bölgelerinde planlanabilir.
Meme küçültme ameliyatında fazla deri dokusu değişik cerrahi teknikler kullanılarak çıkartılır ve kesi yapılan meme derisinde bir yara izi kalır. Bu izler sadece meme başı çevresinde olabilir. Meme başı çevresine ek olarak memenin orta hattında ve alt yarısında aşağı doğru düz bir çizgi şeklinde “lolipop” denilen bir şekilde iz kalabilir. Bazen bu iz “J” şeklinde olabilir. Lolipop şeklindeki ize ek olarak meme altı kıvrımında da iz kalabilir ve bu iz “Ters-T” şeklindedir. Meme derisi ne kadar gevşek ve fazla ise 3 boyutlu olarak o kadar fazla deri çıkarmak gerekir ve orantılı olarak daha fazla iz kalır. İzi azaltmak amacıyla gereğinden az deri çıkartıldığında istenilen estetik meme şekline çoğu zaman ulaşılamaz ve ek cerrahi işlem gerekir.
Ameliyat dışında etkin bir göğüs küçültme yöntemi yoktur. Bununla birlikte, aşırı kilolu kişiler kilo vererek vücut kitle endekslerini normal sınırlara getirdiklerinde göğüs boyutlarında da bir miktar küçülme olur. Göğüslerin büyümesine yol açan bir hastalık veya ilaç kullanımı varsa altta yatan bu neden düzeltildiğinde göğüslerde de küçülme beklenebilir.
Meme küçültme ameliyatı sırasında cilt kesisi yapılan alanlara lokal anestezi enjeksiyonu yapılır. Buna ek olarak damardan bazı ağrı kesiciler kullanılır. Bu nedenle ameliyat sonrasında ciddi bir ağrı hissedilmez. Aksine göğüslerdeki fazla ağırlıktan kurtulmuş olmanın verdiği bir rahatlık hissedilir.
Kullanılan cerrahi tekniğe göre ameliyat 3-5 saat sürebilir.
Her ameliyatın olduğu gibi meme küçültme estetiği ameliyatının da bazı riskleri vardır. Bu riskler ameliyat öncesi yapılan muayene ve tetkikler ile en aza indirilir. Ameliyata uygun olmayan riskli adaylar belirlenir ve gerekli önlemler alınır. Ameliyat sonrasında da doktorun önerilerine harfiyen uymak bu riskleri daha da azaltır. Tüm önlemlere rağmen bazı risk ve komplikasyonlar söz konusudur. Bunların başında meme içerisinde ameliyat alanında kan toplanması (hematom), enfeksiyon, dikiş hatlarında açılma, meme başında duyu değişiklikleri, meme başında dolaşım bozukluğu ve doku kaybı, yara izlerinin kötü iyileşmesi ve estetik olarak istenilen sonucun elde edilememesi gelir.
Meme küçültme ameliyatı kansere neden olmaz aksine meme dokusu miktarını azalttığı için dolaylı olarak kanser görülme ihtimalini de azaltmış olur. Aynı zamanda, çıkartılan meme dokusu rutin olarak patolojik incelemeye gönderilir ve henüz başlangıç aşamasında bir kanser varsa erken teşhis konmuş olur.
Serbest “meme başı grefti” tekniği haricinde kullanılan diğer cerrahi tekniklerde meme ucu ile süt kanalları arasındaki bağlantı korunur ve süt verme fonksiyonu devam eder.
Süt bezlerinin eski hallerine dönebilmeleri için emzirme bittikten sonra 6 ay-1yıl beklenilmesi önerilir.
Meme ucu çevresindeki areola dediğimiz renkli kısım da küçültülerek daha normal boyutlara indirilir.
Tüm meme küçültme ameliyatlarında rutin olarak meme dikleştirme (meme toparlama) işlemi de yapılır, yani meme ucu olması gereken yere daha yukarı bir pozisyona taşınır.
Yeni göğüs bedenine uygun sütyen seçmek için en az 2 ay beklenmelidir. Bu süre boyunca doktorunuzun verdiği özel sütyen korseyi kullanmalısınız. Bu süre sonunda bizzat deneyerek sütyen almanız ve alacağınız sütyenin ne bol ne de aşırı sıkı olmamasına dikkat etmeniz önerilir.
Meme küçültme ameliyatının fiyatı tek ve standart değildir. Memedeki büyüklüğün ve deformasyonun derecesine, kullanılacak ameliyat tekniğine, ameliyatı yapacak cerrahın tercihine ve ameliyatın yapılacağı hastaneye göre ameliyat fiyatları değişiklik gösterir. Meme küçültme ameliyatı ve fiyatları hakkında daha detaylı bilgi almak için https://www.cengizacikel.com/ adresi üzerinden Prof. Dr. Cengiz Açıkel’in ofisi ile iletişime geçebilirsiniz.
Yorumlar
Loading…