Bayilerden zamlı alkol kararı: Siparişler durduruluyor

 Tekel Bayileri Platformu, 2 saat süren toplantının ardından aldıkları ortak karar gereği zamlı alkollü içecek veren ürünlerle ilgili firmalara sipariş geçmeyeceklerini, firmaların bu tutumlarını sürdürmeleri halinde ilgili dolaplarını iş yerlerinde bulundurmayacaklarını, ilgili firmaların tabelalarını indirecekleri yönünde kararlar aldıklarını ilan ettiler.

Manisa’da Tekel Bayiileri Platformu adı ile bir araya gelen 180’den fazla tekel bayisi basın açıklaması yaptı. Tekel bayisi esnafına Bakkallar Odası Başkan adayı Halil Özkan da destek verdi.

Tekel bayii işleten Gökhan Yanaroğlu, “Günlük maliyetler elektrik zamları ile çok yükselmiştir. Fiyat politikasıyla ilgili çok büyük sıkıntımız var. Bu ülkenin üvey evlatları gibi olduk. Bir nevi vergi dairesi gibi çalışıyoruz. Ülkenin gelir kaynağı alkol ve sigara olmasına rağmen en büyük yaptırım tekel bayilerine yapılıyor” dedi.

 

22.00’den sonra alkol satışına konan yasağa da değinen Yanaroğlu, “İnsanın özgürlük hakları kısıtlanmış gibi… Bu benim görüşüme çok saçma geliyor. Çünkü bir insanın özgür iradesini kısıtlayamazsınız. Biz kapatıyoruz tekel bayileri olarak ama dönüp baktığınızda birahane, meyhane; bu tip içkili mekanlar sabaha kadar içki satıyor. Biz bunda bir adalet istiyoruz. Bizim sesimizi duysunlar. Biz ülkenin üvey evlatları değiliz. Biz tekel bayisiyiz. Ülke bu şekilde zamlardan dolayı kaçak alkol, kaçak sigara bu tip şeylerin patlak vermesi ülkeye, tekel bayiine de zarar veriyor” ifadelerini kullandı.

“MARKETLER SON 20 YILDA NEDEN MANTAR GİBİ ÜRETİLDİ?”

Tekel bayii Eybet Temtek ise şöyle konuştu:

“Son dönemlerde elektrik faturalarına yapılan zamlar; SGK primleri, BAĞKUR primleri… Esnafımıza çok aşırı derece yük olmaktadır. Devletimizden beklentimiz bunları tekrar gözden geçirip, düzenli bir halde daha düzgün fiyatlara çekilerek yansıtılmasıdır bizlere. 2001 yılı öncesi mahalle aralarında dahi olmayan ulusal zincir diye tabir ettiğimiz marketler son 20 yılda neden mantar gibi üretilmiştir?

Kurumsal şirket diye tabir ettiğimiz bir market on bin bir tane mağazasını açmıştır Türkiye Cumhuriyeti devletinde. Bunun yasal prosedürle engellenmesini devletimizden ivedilikle bekliyoruz. Küçük esnafa sahip çıkılması ilk önce büyük mükelleflerin sokak aralarına girmesini engellenmekle başlar. Devletimizden beklentimiz Bağkur pirim borçlarında, elektrik faturalarında esnafın yanında olmalarıdır. Ulusal zincirlerin şehir dışlarına taşınmalarıdır. Belli metrekare olmayanlar da ivedilikle kapatılmalıdır.”

 

“KÂR MARJLARIMIZ DÜŞÜRÜLDÜ”

“Tüketicinin ekonomik şartlarda alım gücü bayağı bi aşağıya düştüğü için alkol satışları da düştü. Yapılan son zamlarla birlikte daha aşağıya düşecek bunlar. kâr marjlarımız düşürüldü. Ben 13 yıl önce bu işe başladım. Ağır alkol tabir ettiğimiz rakı, viskideki kâr marjımız minimum yüzde 12 idi. Şu anda sabit olarak yüzde 7,8 ve 7,9 aralığında. Yine 13 yıl önce, sigaradaki kâr marjımız yüzde 6 civarında iken; 4,9, 4,8’lere geriledi. Devletimizin yaptığı ÖTV zamlarından sonra şirketler kendi çıkarlarını korumak adına tamamen bizim kâr marjlarımızdan götürmektedir. Devletimizin de buna da engel olmasını istiyoruz. Kâr marjlarının yükseltilmesini talep ediyoruz. 4,9’la sigarada, ekmekte de 25 kuruşa mecbur bırakmasınlar. Etiketli ürüne geçilsin. Herkesin bütün kâr marjlarını devlet belirlesin. İnsana yaşama hakkı tanınsın. Kâr marjları ile ya da bizim kâr marjlarımız iade edilsin. Eski kâr marjlarımızla çalışalım”

“ARTIK ESNAFIN DAYANACAK GÜCÜ DE TAHAMMÜLLÜDE KALMADI”

Zamlarla birlikte esnafın yalnız bırakıldığına işaret eden esnaf Halil Özkan, platform adına bir açıklama yaptı. Özkan şunları söyledi:

“Son günlerde yaşanan ekonomik sıkıntılar hat safhaya ulaşmış. Bildiğiniz üzere ülkemiz, ekonomik anlamda zor günlerden geçiyor. Esnaf olarak bizler de bu buhrandan en çok etkilenen kitleyi temsil ediyoruz. Döviz kurunun istikrarsızlığı, peşi sıra hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntılar ve fiyatların normal koşulların dışında aşırı yükselmesi, hane halkının bütçesini zorladığı gibi bizlerin de ticaretini eksi yönde etkilemekte. Birçok esnaf arkadaşımız borçlarını ödeyemez durumda. Geçen yıla oranla işlerimiz yarı yarıya düşmüş vaziyette. Bunların üstüne bir de zincir marketler, firmalar ile uğraşmaktayız. Her yerde haykırarak söylediğimiz gibi, artık esnafın dayanacak gücü de tahammüllüde kalmadı. Son günlerde üst üste gelen zamlardan tüketiciyle birlikte esnaf arkadaşlarımız etkilenmektedir.

 

Özellikle elektriğe gelen zamlar biz esnafa büyük bir yüktür. Bizler sadece dükkanlarımızı aydınlatmakla kalmıyoruz, bulunduğumuz yerleri güvenli alanlara taşıyoruz. Sürekli bahsettiğiniz o küçük esnaflar var ya, işte onlar bu şehrin güvenlik noktası. Siz emniyet olarak her sokağa, her mahalle başına bir polis veya jandarma koyamazsınız ama bizler her sokak başında ve mahalle başında şehrin güvenlik noktasıyız. Bizlerin kullandığı elektriğin önemini lütfen anlayın. Ulusal zincir diye tabir ettiğimiz firmalar, üretici firmalardan yüklü miktarda raf payı bedeli aldıkları için gelen zamlardan fazla etkilenmemektedir. Bu tür ulusal zincir marketlere devletimiz tarafından istihdam sağlandıkları gerekçesi ile her türlü imkan sağlanmaktadır. Yapılan elektrik zammı Bağ-Kur zammı biz esnafları gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal alarak zor duruma sokmaktadır. Yaşamış olduğumuz pandemi döneminde birçok esnafımız Bağ-Kur ve vergi borçlarını ödeyemez duruma gelmiştir. Esnaf poşet parasına ekmek satar duruma geldi. Fırıncılar Derneği’nin belirlemiş olduğu Ekmekteki kâr marjı 25 kuruş. Bugün bir poşet 20 kuruş.

Biz esnaflar olarak müşteriler ile tüketici-tedarikçi ilişkisi değil aile ilişkisi olan bireyleriz. Esnaflar olarak fikrimiz, ivedilikle etiketli ürün politikasına geçilmesidir. Ulusal zincir marketlere karşı bakkal, tekel bayii, mandıra ve kuruyemişçinin de eşit şartlarda mücadele vermesidir. Esnafa 10 TL’ye gelen 2,5 litre kola, zincir markette 9,50 TL’ye satılmaktadır. 325 TL’ye gelen viski ulusal zincir marketlerde 300,00 TL’ye, bira 12,25 TL iken ulusal zincir marketlerde 11,50 TL’ye satılmaktadır. Mandıralarda hijyen kurallarına uygun süt satılması için yapılan kanunda değişiklikte, sokak aralarında süt satan seyyar satıcılar için bir önlem alınmamıştır. Alınmışsa bile uygulama yapılmamaktadır. Devlete hiçbir külfeti olmayan esnafımız birçok maddi külfet altında ezilmektedir. Ezilmekte olan esnafımız ülkede yaşayan her vatandaş gibi vergisini vermek ve SGK primlerini yatırmakla yükümlüdür.”

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Fabrikalarda kullanılan doğalgaza kısıtlama

Manavgat’ta uyuşturucu madde operasyonu