Büyükşehir’in Antalyaspor’a tahsis ettiği hafriyat alanı mahkeme kararıyla iptal!

Antalya Büyükşehir Belediyesi bilindiği gibi Döşemealtı ilçe sınırları içinde bulunan hafriyat alanını işletmesi için Antalya Spor Klübü Derneği ile protokol imzaladı. Antalya genelinde tüm inşaat hafriyatı bu alana dökülüyordu. 21 Eylül 2017 tarihinde dernek ve Antalyaspor Klübü arasında imzalanan yapılan anlaşma da Antalya Valiliği tarafından onaylandı. Bunun üzerine Antalya Biriketçiler Nalburiyeciler İnşaat Malzemecileri ve Hafriyatçılar Odası’nın itirazları cevapsız kalınca, hukuksal süreç başladı.

Antalya 5. İdare Mahkemesi esas no 2022/1167 olan dosya ile ilgili 4 Kasım 2022 tarihinde karar aldı. Davacının Antalya Biriketçiler Nalburiyeciler İnşaat Malzemecileri ve Hafriyatçılar Odası, davalıların Antalya Büyükşehir Belediyesi ile Antalya Valililiği olan dosyadan şu karar çıktı:

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Antalya 5. İdare Mahkemesi’nce, dava dosyası yürütmenin durdurulması istemi yönünden incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, davacı oda tarafından, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumluğunda bulunan hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı sahalarının tesis edilmesi, işletilmesi ve yönetiminin Antalyaspor Kulübü Derneğince yapılması hususunda davalı idare ile Antalyaspor Kulübü Derneği arasında imzalanan ve Antalya Valiliği’nce onaylanan 21/09/2017 tarihli (davacı tarafından 13/09/2017 tarihli olarak belirtilen) protokolün iptali istemiyle açılmıştır.

Davalı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca davanın süresinde olmadığı ileri sürülmekte ise de; Mahkememizin ara kararları ile dava konusu protokolün davacı odaya tebliğ edilip edilmediği sorulmuş verilen cevapta dava konusu protokolün resmi yazı ile davacı odaya tebliğ edildiği bildirilmiş ise de; belirtilen resmi yazının 26/01/2018 tarih ve 4008 sayılı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı yazısı olduğu, ancak yazı içeriği incelendiğinde dava konusu protokolden bahsedilmediği, dolayısıyla davacı odanın dava konusu protokolden 26/01/2018 tarih ve 4008 sayılı yazının tebliği ile birlikte haberdar olunduğunun kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığından, davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin usul itirazı yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi. Diğer yandan davalı idarece ileri sürülen ehliyet itirazı da davacı odanın Hafriyatçılar odası olması ve dava konusu protokolün Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumluğunda bulunan hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı sahalarının tesis edilmesi, işletilmesi ve yönetiminin Antalyaspor Kulübü Derneğince yapılmasına ilişkin olması karşısında ehliyetli olduğu ve menfaatinin etkilendiği açık olduğundan davalı idarece ileri sürülen ehliyet iddiasına da itibar edilmemiştir.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinin 2. fıkrasında idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur” hükmüne yer verilmiştir.

5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7. maddesinin i bendinde; “Sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak çevrenin, tarım alanlarının ve su havzalarının korunmasını sağlamak; ağaçlandırma yapmak; gayrisıhhî işyerlerini, eğlence yerlerini, halk sağlığına ve çevreye etkisi olan diğer işyerlerini kentin belirli yerlerinde toplamak; inşaat malzemeleri, hurda depolama alanları ve satış yerlerini, hafriyat toprağı, moloz, kum ve çakıl depolama alanlarını, odun ve kömür satış ve depolama sahalarını belirlemek, bunların taşınmasında çevre kirliliğine meydan vermeyecek tedbirler almak; büyükşehir katı atık yönetim plânını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; sanayi ve tıbbî atıklara ilişkin hizmetleri yürütmek, bunun için gerekli tesisleri kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek; deniz araçlarının atıklarını toplamak, toplatmak, arıtmak ve bununla ilgili gerekli düzenlemeleri yapmak.” hükmüne, m bendinde ise; “Büyükşehirin bütünlüğüne hizmet eden sosyal donatılar, bölge parkları, hayvanat bahçeleri, hayvan barınakları, kütüphane, müze, spor, dinlence, eğlence ve benzeri yerleri yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek; gerektiğinde amatör spor kulüplerine nakdî yardım yapmak, malzeme vermek ve gerekli desteği sağlamak, amatör takımlar arasında spor müsabakaları düzenlemek, yurt içi ve yurt dışı müsabakalarda üstün başarı gösteren veya derece alan sporculara, teknik yönetici, antrenör ve öğrencilere belediye meclis kararıyla ödül vermek.” hükmüne yer verilmiştir.

Aynı Kanunun 26. maddesinde; “Büyükşehir belediyesi kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurabilir. Genel sekreter ile belediye ve bağlı kuruluşlarında yöneticilik sıfatını haiz personel bu şirketlerin yönetim ve denetim kurullarında görev alabilirler. Büyükşehir belediyesi, mülkiyeti veya tasarrufundaki hafriyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebilir; ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebilir. (Ek cümle: 12/11/2012-6360/10 md.) Ancak, bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devri 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabidir.” hükmü yer almaktadır.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75. maddesinin c bendinde; “Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir.” hükmüne yer verilmiştir.

İdarelere belli bir kararı alıp almamak veya kanunda öngörülen değişik çözümler arasında bir seçim yapmak konusunda tanınan serbestiye takdir yetkisi denir. Bu yetki, keyfi bir hareket yetkisi olmayıp, ancak mevzuatın belirlediği alan içerisinde hukuka uygun bir şekilde kullanılabilir. Takdir yetkisine dayalı işlemlerin hukukun belirlediği sınırlar ile kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun şekilde objektif, makul ve geçerli neden ve gerekçelere dayalı olarak tesis edilmesi gerektiği idare hukukunun en temel ilkesidir.

Bu bağlamda, belediye tarafından, kendisine verilen görev ve hizmet alanlarında, ilgili mevzuatta belirtilen usullere göre sermaye şirketleri kurulmasına, mülkiyeti veya tasarrufundaki harfiyat sahalarını, toplu ulaşım hizmetlerini, sosyal tesisler, büfe, otopark ve büfe, otopark ve çay bahçelerini işletebileceğine ya da bu yerlerin belediye veya bağlı kuruluşlarının % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketler ile bu şirketlerin % 50’sinden fazlasına ortak olduğu şirketlere, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine tabi olmaksızın belediye meclisince belirlenecek süre ve bedelle işletilmesini devredebileceği konusunda belediyelerin hukuki çerçeve içinde yetkili olduğu, ancak bu yerlerin belediye şirketlerince üçüncü kişilere devrinin 2886 sayılı Kanun hükümlerine tabi olacağı açıktır.

Dava dosyasının incelenmesinden, Antalya İli sınırları içinde Hafriyat Yönetiminin sağlanması amacıyla Antalya Büyükşehir Belediye Meclisinin 14/06/2016 tarih ve 675 sayılı kararı ile Antalya Büyükşehir Belediyesi Hafriyat Denetim ve İşletim Şube Müdürlüğü’nün kurulduğu, Kızıllı Rehabilitasyon amaçlı dolgu sahasının Orman Genel Müdürlüğü’nün 20/03/2017 tarih ve 5 sayılı oluru ile davalı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına 5 yıllığına verildiği, 14/04/2017 tarih ve 366 sayılı belediye meclis kararı ile genel sekretere başkan adına protokol yapma yetkisinin verildiği, bu yetki kapsamında ilk olarak 25/04/2017 tarihinde müdahil dernek ile davalı idare arasında Valilik onayı ile 40.000 m2’lik sahasının işletilmesi amacıyla protokol imzalandığı, Orman Genel Müdürlüğü’nün 03/08/2017 tarih ve 147 sayılı oluru ile Kızıllı bölgesinde 1.000,000 m2’lik alan daha 29 yıllığına davalı idareye tahsis edildiği, akabinde Antalya Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıkları Yönetim Planının oluşturulduğu, 15/09/2017 tarih ve 770 sayılı Büyükşehir Belediye Meclis kararı ile genel sekretere başkan adına tekrar protokol yapma yetkisinin verildiği, bu yetkiye istinaden 5216 Büyükşehir Belediye Kanununun 7. maddesinin m bendi uyarınca Antalyaspor Kulübü Derneği ile davalı idare arasında 1.014.574 m2’lik sahanın işletilmesi amacıyla dava konusu protokolün imzalandığı ve Antalya Valiliği tarafından da onaylandığı akabinde davacı oda tarafından bu protokolün iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlıkta, dava konusu protokolün Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Antalyaspor Kulübü Derneği arasında imzalandığı ve Antalya Valiliği’nce onaylandığı, hem dava konusu protokolün içeriği ve hem de davalı idarece savunma dilekçesinde belirtildiği üzere protokolün 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 7. maddesin m bendinde belirtilen “Büyükşehirin bütünlüğüne hizmet eden sosyal donatılar, bölge parkları, hayvanat bahçeleri, hayvan barınakları, kütüphane, müze, spor, dinlence, eğlence ve benzeri yerleri yapmak, yaptırmak, işletmek veya işlettirmek; gerektiğinde amatör spor kulüplerine nakdî yardım yapmak, malzeme vermek ve gerekli desteği sağlamak, (…)” hükmüne istinaden imzalandığının anlaşıldığı, ayrıca aynı protokolün 5393 sayılı Belediye Kanunun 75. Maddesi uyarınca da protokolün bir tarafı dernek olduğundan Valilik onayıyla yapıldığının belirtildiği görülmektedir.

Bu durumda, her ne kadar davalı idarece dava konusu protokolün 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 7. maddesinin m bendinde yer alan amatör spor kulüplerine nakdî yardım yapmak, malzeme vermek ve gerekli desteği sağlamak kapsamında imzalandığı belirtilmekte ise de; anılan Kanunun 7. maddesinde Büyükşehir Belediye Başkanlıklarının görev ve yetkilerinin düzenlendiği, bunlardan birisinin de büyükşehir katı atık yönetim plânını yapmak, yaptırmak; katı atıkların kaynakta toplanması ve aktarma istasyonuna kadar taşınması hariç katı atıkların ve hafriyatın yeniden değerlendirilmesi, depolanması ve bertaraf edilmesine ilişkin hizmetleri yerine getirmek, bu amaçla tesisler kurmak, kurdurmak, işletmek veya işlettirmek olduğu, böyle bir görev ve yetkinin ancak davalı idarece bizzat veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre ihale yoluyla objektif ve aleniyet ilkelerine uygun olarak herkesin ihaleye katılımını sağlamak suretiyle kullanılabileceği, davalı idarece bu yöntemler kullanılmaksızın görev ve yetkinin yukarıda belirtilen amatör spor kulüplerine nakdî yardım yapmak, malzeme vermek ve gerekli desteği sağlamak amacıyla maddesinden hareketle protokol yapmak suretiyle kullanıldığı, ancak anılan yasa maddesinde Büyükşehir Belediye Başkanlıklarına amatör spor kulübü derneklerine yalnızca nakdî yardım yapmak, malzeme vermek ve gerekli desteği sağlamak yetkisinin düzenlendiği, dolayısıyla dava konusu protokolün bu yetkiyi aşar nitelikte yürütülmesi zorunlu bir kamu hizmetinin gördürülmesinin devrine ilişkin olduğu ve yukarıda açıklandığı üzere yürütülmesi zorunlu bir kamu hizmetinin yalnızca belirli usullerle yürütülebileceği anlaşıldığından, protokole dayanak olarak gösterilen Kanun maddesine aykırı olacak şekilde imzalanan dava konusu protokolün mevzuata ve hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Öte yandan, dava konusu işlemin Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı sorumluğunda bulunan hafriyat toprağı ve inşaat/yıkıntı sahalarının tesis edilmesi, işletilmesi ve yönetiminin Antalyaspor Kulübü Derneğince yapılması hususunda davalı idare ile Antalyaspor Kulübü Derneği arasında imzalanan ve Antalya Valiliği’nce onaylanan 21/09/2017 tarihli protokol olması nedeniyle uygulanmasının telafisi güç zarara neden olacağı görüldüğünden, Mahkememizce, bu maddede öngörülen yasal şartların oluştuğu kanaatine varılmıştır.

Açıklanan nedenlerle; hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin; uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğabileceğinden 2577 Sayılı Kanunun 27.maddesi uyarınca teminat alınmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde Konya Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz yolu açık olmak üzere 04/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

TİP’li Kadınlardan ‘Çocuklar Kreşe, Kadınlar İşe’ çağrısı

“Genel merkezimizin verdiği yetkiyi kullandık”