Lejyoner hastalığı evde nasıl tedavi edilir? Lejyoner hastalığı nasıl önlenir? İşte lejyoner hastalığını doğal yollarla yenmenin yolları!

Lejyoner hastalığı nedir? Legionella bakterisinin vücuda girmesiyle oluşan lejyoner hastalığı genellikle klimalardaki kirli hava döngüsüyle bulaşır. Bu nedenle halk arasında klima hastalığı olarak bilinen hastalık aslında lejyoner hastalığıdır. Lejyoner hastalığı nasıl önlenir? Klimaların düzenli bakım ve temizliğinin yaptırılması başta olmak üzere birçok önlem yöntemi bulunuyor. Bir çoğumuzun sıkça karşılaştığı ama tam olarak ne işe yaradığını bilmediğimiz lejyoner tableti tam da bu yüzden kullanılıyor. İsmi lejyoner hastalığından geliyor. Bir çeşit zatürre olan lejyoner hastalığı risk gruplarında ise en başta sigara kullananlar yer alıyor. Lejyoner hastalığı evde tedavisi de mümkün. Lejyoner hastalığı bitkisel tedavisi nasıl yapılır?

lejyoner hastalığı tedavisi

Legionella bakterinin neden olduğu nadir görülse de ciddi olan bir akciğer enfeksiyonudur. Lejyoner hastalığı kişiden kişiye temas yolu ile bulaşmaz ancak bunun yerine insanlar bu bakterileri solunum yolu ile alırlar. Klima, jakuzili havuz veya havalandırma sistemleri gibi yerlerden solunum yolu ile bulaşır. Lejyoner hastalığına sebep olan legionella bakterisi genellikle otel, hastane, ofis gibi toplumsal alanlarda bulunup yayılırlar. Lejyoner hastalığına ev ortamında yakalanmak imkansız denecek kadar az bir ihtimaldir. 1976 yılında Amerika’da salgın halinde görülen lejyoner hastalığından 29 kişi hayatını kaybetmişti. Nadir görülse de ciddi ve ölümcül olabilen lejyoner hastalığı yaşlılarda ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde daha rahat gelişir. Legionella bakterisine maruz kalan çoğu insan antikor geliştirdiği için lejyoner hastalığına yakalanmaz. Her hastalıkta olduğu gibi erken teşhis ve tedavinin hastalığın komplikasyon gelişimini önlemede önemli rol oynuyor. Hatta hayat kurtarıyor bile diyebiliriz.

Bakterinin neden olduğu hastalıklardan biri olan lejyoner hastalığı genellikle göller ve nehirler başta olmak üzere tatlı su ortamlarında bulunuyor. Legionella bakterisi toprakta da yaşayabiliyor. Ancak insanların çoğunluğu topraktan bu bakteriyi kapmıyor. Lejyoner hastalığını ev tesisat (klima, havalandırma vs.) sistemleri yolu ile kapabiliyor ancak bu hastalığın salgını genellikle otel gibi kalabalık ve toplu yaşama alanlarında meydana geliyor. Ayrıca ılık suda da çoğalabilen bu bakteri genellikle kirlenmiş su dağıtım sistemi ile de yayılabiliyor. Lejyoner hastalığı temelde havada asılı kalan su damlacıklarının solunması ile insanlara bulaşıyor. Yapısı oldukça küçük olan bu bakteri su buharı damlacıklarının içine yerleşebiliyor bu sayede havaya karışabiliyor. Sauna, hamam ya da kaplıca gibi sıcak su buhar damlacıklarının solunması ile legionella bakterisi akciğerlere ulaşıyor. İçtiğimiz sulardan da nadiren olsa da soluk borusuna kaçması ile bulaşabiliyor. Temas ile bulaşmayan bu bakterinin en sevdiği alanlar ise sizleri oldukça şaşırtacak.

Legionella bakterisinin sebep olduğu lejyoner hastalığının belirtileri bakteri vücuda girdikten 2-10 gün sonrasında ortaya çıkıyor. Diğer zatürre tipleri ile benzer belirtiler gösteren lejyoner hastalığı nasıl anlaşılır?

Yukarıda belirttiğimiz belirtiler başlangıçta hafif şekilde seyrediyor. Baş ve kas ağrılarından birkaç gün sonra diğer belirtilerde görülmeye başlıyor. Belirtiler şiddetlendikçe ateş yükselir ve titreme gelişir. Bu belirtilerin yanı sıra aşağıdaki belirtilerde görülmeye başlar.

Birincil olarak akciğerleri etkileyen lejyoner hastalığı başka doku ve organlarda da belirti ve bulgular ortaya çıkarabiliyor. Lejyoner hastalığında bazen yara enfeksiyonları gelişebiliyor hatta kalbi bile etkileyebiliyor.

Lejyoner hastalığının hafif şekline pontiak ateşi deniyor. Pontiak ateşinde ateş, titreme, baş ve kas ağrısı gibi belirtiler daha hafif seyrediyor. Pontiak ateşi normal veya ağır seyreden lejyoner hastalığı gibi akciğerleri etkilemiyor hatta belirtiler 2-5 gün arasında geçiyor.

Legionella bakterisine maruz kalan herkeste hastalık görülmeyebiliyor. Vücut antikor sağlamasa bile lejyoner hastalığı vücuda yerleşemez. Enfeksiyonun bireyin vücudunda gelişme olasılığını arttıran bazı faktörler bulunuyor.

Lejyoner hastalığının çok tehlikeli boyutlarda sonuçlara yol açabileceğini söylemiştik. Legionella bakterisi küçücük yapıda bir bakteri olsa da vücuda etkileri oldukça büyük. Lejyoner hastalığının yaşamı tehdit eden bazı komplikasyonları bulunuyor.

Bir çeşit zatürre olan lejyoner hastalığı tek başına bir bireyde görülebildiği gibi salgın şeklinde de görülebiliyor. Su dağıtım sistemleri, havuz ve kaplıcaların hastalığın yayılmasında etkili ortamlardan olduğunu biliyoruz. Bu alanların titizce temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi enfeksiyon riskini azaltabilir. Kişisel olarak lejyoner hastalığı önlemek konusunda en önemli şey sigara kullanılmamasıdır. Bu bakteri genelde klimalardan bulaştığı için klima hastalığı olarak da biliniyor. Klimalar yoluyla insanlara bulaşan lejyoner hastalığı özellikle klimaları sık kullandığımız yaz aylarında önlem almakta fayda var. Klimaların düzenli bakım ve temizliğinin yaptırılması ve periyodik olarak filtrelerinin değiştirilmesi gerekiyor.

Lejyoner hastalığı bağışıklık sisteminin zayıflamış olduğu kişilerde daha rahat gelişebilir. Bu yüzden kanser tedavisi görmüş, organ nakli yapılmış, uzun süreli kortizon kullanmış, kronik hastalığı olan kişilerde hastalık tam olarak teşhis edilemediği için yanlış antibiyotik kullanımı sonucunda tedavi süreci uzar. Komplikasyonlar (solunum yetersizliği, septik şok, akut böbrek yetmezliği) görülebilir ve hastalık ölümle sonuçlanabilir.

Lejyoner hastalığına neden olan bakteri vücuda girdikten sonra 2-10 gün sonrasında belirti vermeye başlar. Tedavi şekli ve erken tanıya göre iyileşme süresi değişebilir. Hafif seyreden lejyoner hastalığı kendiliğinden birkaç gün içinde geçebilirken, ağır seyreden lejyoner hastalığı aylarca sürebilir.

Legionella bakterisinin vücuda girmesiyle oluşan lejyoner hastalığı genellikle klimalardaki kirli hava döngüsüyle bulaşır. Bu nedenle halk arasında klima hastalığı olarak bilinen hastalık aslında lejyoner hastalığıdır.

Lejyoner bakterisinin %90’ı 60 derece de 25 dakika içerisinde ölür. 70 derecede ise 10 dakika içerisinde ölür. Ancak bakterilerin tamamını öldürmek mümkün değildir.

Lejyoner hastalığının belirtilerine göre iki çeşidi bulunuyor. Şiddetli belirtilerle seyreden çeşidi zatürre olarak adlandırılırken daha hafif seyreden çeşidi pontiac ateşi olarak adlandırılıyor.

Lejyoner hastalığına neden olan legionella pneumophila bakterisine karşı koruma sağlayan tabletlerdir. Klima ünitelerine yerleştirilen bu tabletler 30-45 gün aralıkla değiştirilir.

Legionella pneumophila isimli bakteri lejyoner hastalığına neden olur ve akciğer enfeksiyon çeşitlerinden biridir. Nadir görülür fakat ciddi bir enfeksiyon hastalığıdır.

Lejyoner hastalığında tanı ve uygun tedavi yöntemi oldukça önemlidir. Yanlış antibiyotik kullanımı bu hastalıkta ölümlere neden olabiliyor. Lejyoner hastalığında özel antibiyotikler hastaneye yatırılarak tedavilerde kullanılır.

Lejyoner hastalığı bir çeşit zatürre olduğu için diğer prömoni yani zatürre türlerine benzer şekilde tanısı konulur. Kan testleri ile enfeksiyon varlığına bakılır. Akciğer grafisi/röntgeni ile akciğerlerdeki enfeksiyonun derecesi belirlenir. Balgam örneği, akciğer doku örneği de alınabilir. Bilinç bulanıklığı belirtisi varsa bilgisayarlı tomografisi çekilir. Tanılama işleminden sonra lejyoner hastaları genelde hastaneye yatırılarak takip ve tedavi edilir. Oksijen desteği ve damar içi antibiyotik uygulamaları ile tedavi süreci başlar. Hasta iyileşme gösterdiğinde evde ağız yoluyla antibiyotik tedavisine devam edilir. Çoğu hasta tedaviyle tam olarak iyileşme gösterir. Hasta durumunun kötüleşmemesi için dikkat etmesi gerekenlerden bazıları:

lejyoner hastalığı ne demek

Bu bakteriyel hastalıkta erken teşhis ve tedavi her hastalıkta olduğu gibi çok önemli bir rol oynuyor. Bu hayati önem taşıyan ciddi bir hastalık olduğu için sadece bitkisel tedavi ile iyileşmez. Ancak bazı bitkiler tedaviyi desteleyebiliyor. Eğer antibiyotik tedavi sürecindeyseniz bitkisel tedaviye başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışmanız gerekiyor. Bazı bitkiler kullandığınız antibiyotik çeşidine ve içeriğindeki maddelere göre tepkimeye girebilir ve daha can sıkıcı sorunlara yol açabilir. Lejyoner hastalığı zatürreye yol açtığı için zatürrenin tedavisinde kullanılan bitkisel tedaviler tercih edilebilir.

Civanperçemi lejyoner hastalığı için tedavi yöntemlerinin başında yer alıyor. Civanperçemi akciğer hastalıklarında ve enfeksiyon hastalıklarında oldukça etkilidir. 3-4 adet civanperçemini 1 su bardağı ile kaynatıp 10 dakika demlenmesini bekleyin. Süzerek tüketeceğiniz bu çayı aç ya da tok fark etmeksizin tüketilebilir. Günde 2 bardaktan fazla tüketilmemesi gereken civanperçemi çayı tedavi sürecinize büyük katkı sağlayacaktır.

İbrahim Saraçoğlu’nun en sevdiği ve hemen her sağlık sorununa önerdiği ıhlamur bir su bardağı kaynar suya bir tutam ıhlamur çiçeği konulur ve 1 -2 dakika kadar kaynatılır. Ihlamur çayınızı 5 dakika dinlendirdikten sonra süzerek tüketebilirsiniz. Ihlamur çayının susuzluğa çok büyük bir katkısı olduğunu biliyor muydunuz? Lejyoner hastalarının yoğun antibiyotik tüketiminden dolayı bol su tüketmeleri gerekiyor. Bu noktada ıhlamur önemli bir rol üstleniyor. Günde 3 bardak içebileceğiniz ıhlamur lejyoner hastalarının ajite ruh hallerindeki stres üzerinde de oldukça etkili!

Papatya çayının en önemli faydalarından biri uykuyu düzenleme ve ağrıları yatıştırma bulunuyor. Ayrıca anti bakteriyel özelliği bulunan papatya çayı ishali de gideriyor. Lejyoner hastalarında ishal ve ağrıların sıkça rastlandığını söylemiştik. Birçok alanda tercih edilen papatya çayı yarım litre içme suyu ve 3 yemek kaşığı kurutulmuş papatya ile hazırlanır. Çayı 3 dakika demleyin. Papatya çayı gün içinde 1 -2 fincan içilmesi gerektiğini söyleyen uzmanlar yemekten sonra içilmesinin doğru olduğunu söylüyor.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0

Madecassol bebeklerde pişik için kullanılır mı?

Madecassol gün ışığında kullanılır mı?